mini&mosq: 2012

Uzun zamandır gitmek isteyip te ertelemiş olduğumuz Barcelona turumuzu sonunda yaptık. Valencia ‘dan geçeceğimiz için havaalanından iner inmez araç kiralamış olduğumuz firma bizi karşıladı. Ve işlemlerden sonra düştük yollara yaklaşık 3,5 saat süren bir yolculuktan sonra Barcelonadayız. Bu arada birkaç ayrıntı;

*Eğer 2 kişi iseniz tren ile gitmenizi öneririm daha karlı olacaktır çünkü otoban pahalı.

* Yol gayet rahattı ama otobandan netten baktığımız gibi geze geze sahilden değil

Kiralamış olduğumuz evi bulmamız kolay oldu. Bavulları bırakıp aracımızı teslim ettikten sonra hemen ilk gördüğümüz restauranta oturup birşeyler yedik ve La Rambla ‘ya doğru kısa bir keşif yaptık.

Barcelona’da gezecek görecek o kadar çok şey varki sanırım bölge bölge anlatmak daha yerinde olacaktır.

Evimizin hemen altında market, fırın, durak ve bar olduğundan her sabah rahat rahat kahvaltı yapıp güne başladık. Dreta de l Eixample bölgesi bu bölgede ; passeig de gracia ,Casa amattler, Casa battlo, Fundacıo Antoni tapies, Museu Egıpcı de Barcelona , Palau montaner, La Pedrera bulunuyor

La Rambla nın paralelindeki şık cadde passage de gracia da bulunan Sagrada Familia dan sonra en çok dikkat çeken yapı olan Casa mila (La pedrara) yız..Dış cephe sanki bir kayayı oymuşsunuz hissi veriyor zaten katancada taş ocağı demekmiş.

Ardından yinedış cephede denizin simgelendiği Casa Battlodayız.Hemen yanında Casa Amatller

1915 yılında yapılan Casa Josefina Bonet

Şu an Barcelonada olan ekonomik kriz sebebiyle boya hedefine çevirilmiş olan borsa binasının önünden Ramblaya ilerliyoruz.

Plaça de catalunya

Meydanda olan ve arı gibi çalışan Hop on hop off u yeterince vaktimiz olduğundan tercih etmiyoruz ama 3 gün ve az vaktiniz varsa çok yer keşfetmek adına mutlaka almanız yararlı olacaktır,

Font de Canaletes

Buarada metroya inip akustiği denemenizi de tavsiye ediyorum. La Rambla Plaça de catalunyadan başlayıp denize doğru devam ediyor ve port vell ile sonlanıyor. Hemen sağınızda göreceğiniz Mercat de la boqueria ya uğrayıp çeşitli meyve, balık, taze meyve sularından tadmalısınız.

Sağlı sollu sokak gösterileri, sanatçı, ressam, canlı heykelleri ile çok hareketli ve caddeyi ayrı bir keyifli yapıyor.

Ve bu günde daha sonra birkaç kez gideceğimiz Ciudad Condal da leziz tapaslar ile sonlanmış oluyor.

Bugün mırador de colon, museu marıtım, laquarium,maremagnum,ımaxmuseu d hıstorıa de catalunya'nın bulunduğu Port vell kısmındayız. Kolomb heykeli 60 m yüksekliğinde Kolomb'un Amerika dönüşü karaya ayak bastığı yerde bulunuyor ve akdenizin sularını işaret ediyor. gördükten sonra maremagnuma doğru ilerlerken biraz mola verip yapılan yelken gösterilerini izliyoruz

Maremagnum yeri itibariyle oldukça gösterişli duruyor. Hemen yanında bulunan Akvaryum ve ımaxda eğlenceli zaman geçirebilirsiniz. Parkın önünden historic musiuma doğru ilerliyoruz .Sahilde bulunan cafede oturup sangria molası veriyoruz. Teleferik oldukça eski görünsede çoğunluğun kararı ile montjuıc e teleferikle geçmeye karar veriyoruz. Yukarıdan manzara müthiş .İlk kez ayakta ve 20 kişi bir teleferikteyiz. Başta şaşırsak ta sonra alışıyoruz.

Montjuıc tepesindeyiz. Burada bulunan Hotel miramar manzarası itibariyle oldukça güzel bir yerde bulunuyor.

Castell deMontjuic

Montjuic kalesini gezdikten sonra sırada Palau Sant Jordi ve Estadi Olimpıc De Montjuic ;

Yine aynı bölgede bulunan Museu d'art de Catalunya (Katalunya Sanat müzesi) meydanın en üst bölümünde konumlanmış olması ve manzarası itibariyle hafif hafif çalan müzikle tüm yorgunluğumuzu unuttuk

Tesadüfen bir outlete denk geliyoruz. İçeride kokteyl tanıtımı var bizde hiç sevmeyiz:) bol bol deneme yapıyoruz. Zaten kıyafetlerde pek buradan farklı olmadığımızdan ilgimizi çekiyor.

Bulunduğumuz yere oldukça yakın olan Poble Espanyol'a geçip akşam yemeğimizi orda yemeye karar veriyoruz.Poble espanyol aslında bir fuar için İspanyanın farklı yerlerinden değişik bir çok yapının,meydanın benzerinin inşaa edildiği kocaman bir alan.Daha çok sanki çok uzun yıllar önceden beri varmışta restore edilmiş bir ortaçağ köyü izlenimi veriyor.Birçok cam,seramik,zeytinyağı mağazası ve restoran bulunuyor.Restaurant kısmı çok kalabalık onun dışında oldukça sakindi. Meşhur çeşme önünde bulunan restaurant tercihimiz sangria eşliğinde menümüzü alıyoruz.Söylenildiği gibi sabahlara kadar süren bir eğlence olmamasına rağmen seçmiş olduğumuz La Font de Prades'in leziz menüsü ile günü sonlandırıyoruz.

Bugün Sagrada Familia günü... yol üzerinde mısır müzesi var .Ama gaudinin memleketinde mısır müzeside neymiş deyip tabii bunda giriş ücretinin de etkisiyle pas geçip devam ediyoruz.Yol üzerinde rengarenk çiçek pazarları var.

Evet işte geldik Sagrada Familia ya zaten önündeki kalabalıktan belli .yaklaşık yarım saat beklediğimiz kuyruktan sonra içerideyiz ve tek kelime ile muhteşem resimlerle başbaşa bırakıyorum sizi.Yapımına 1882 de başlanmış ve halen halkın bağışları ile ve muhtemelen turistler sayesinde devam ediyor.2026 yılında bitmesi planlanıyor. Ve bitmiş halinin nasıl olacağını gösteren modeller içeride mevcut.Tamamlanmış olan tek cephe Nacimento doğuya bakıyor ve isanın doğumunu sembolize ediyor.Arka kısımda Gaudi heykelleri ve çalışmalarının sergilendiği müze bulunuyor.

Sıra diğer bir Gaudi eseri ve Unesco dünya miraslarından olan Park Guell ‘ e doğru rotamızı çevirdik. Metro çıkışında almış olduğumuz dondurmalar ile oldukça dik merdivenleri tırmanmaya başlıyoruz (ki neyseki yürüyen merdivenler var) ama yolu bitirdiğinizde masal diyarının içerisinde gibisiniz. Masal evler ve büyük bir kertenkele heykeli bulunuyor. Merdivenlerden yukarı çıkınca 86 adet sutünun bulunduğu hol olan (salo de les cent columnes) e çıkıyoruz.Bu sütünlar parkın ana meydanını destekliyor ve aşağıdan bakıldığında bir balkon gibi duruyor. Kullanılan taş sutunlar bile parkın bütünlüğünü bozmamak için ağaç gövdesine benzetilmiş.

Burada gaudinin kendi tasarladığı mobilya ve eşyalarının bulunduğu (casa museu gaudi) ye geçiyoruz Sagrada famılıadan almış olduğumuz bilet Gaudinin evini de içerdiğinden onuda geziyoruz. Ama almayanlar için bence pek te gerek yok

Akşam herkesin mutlaka gidin dediği Cerveseria Catalana ya gideceğiz. Aslında gayet ara bir sokakta olmasına rağmen 45 dakika beklediğimiz sıradan sonra tapaslarımızı ve sangriamızı söylüyoruz. Biz hemen hemen istediğimiz her şeyi aynı anda söyleyince garson şaşırıyor. Sonradan anlıyoruz ki catalanlar önce birini bitirip ardından ikincisini söylüyor.İlerleyen günlerde de alışkanlığımız değişti mi? Hayır biz yine hepsini birlikte sipariş verdik. Alışkanlık masa dolu olsun :)

Bugün sıra (Estadi del Futbol Club Barcelona, FC Barcelona ) nou camp ve çevresinde. Avrupa'nın en büyük futbol stadyumlarından biri ayrıca Katalonya milli takımının da sahası genellikle bayların ilgisini çekiyor :)

Ardından El Raval yani varoşlar ortamın bir anda değiştiği bölgesi

Barcelona da her yol Rambla ya çıkar dyerek Saint Jaume meydanına doğru yöneliyoruz.

Barcelona katedralinin önündeyiz.

Bu yol çok hoşumuza gidiyor.Mercat santa caterina içerisindeki tapas bar da durup biraz keyif yapıyoruz.

Akşam Casino Barcelona 'ya gidiyoruz. Daha casinoya girer girmez Tarkan çalması ve içeride bir sürü Türk olunca kendimizi Kıbrıs ta hissettik.:P

İşte figueres ve girona günü Sants ‘dan biletlerimizi alıyoruz tüm yorumlardan etkilenerek önce figueres ‘e gidiyoruz ama dali müzesinden başka bişi yok tabii dali müzeside başlı başına gezilmesi gereken bir yer o ayrı ama..Girona ‘ya gittiğimizde mayıs ayında yapılan çiçek festivaline rastladığımız için inanılmaz keyifli bir gün geçiriyoruz. Ayrıntılı olarak Girona yazımda anlattım zaten. Akşam dönüş bugünde böyle bitiyor.

Son 2 gün:( son günü tamamen keyif için ayırdığımız için bugün Carrer Montcada üzerinde Paris'ten sonra en büyük ve en çok ziyaret edilen Picasso müzesini gezeceğiz .