7 Haziran 2012 Perşembe

Valencia

Valencia,
    Akdeniz kıyısında Madrid ve Barcelona’dan sonra gelen şirin mi şirin 3 günde tam bir balenthia lı :) olduk dediğimiz şehri…

Öncelikle Barcelona ‘dan Valencia’ya geçtiğimiz için tercihimiz trenden yanaydı. Yaklaşık 3,5 saat süren bir yolculuk sonrası tren istasyonundan inip colon bölgesinde olan otelimize hemen ulaşmıştık. Merkezi otelin faydaları diyerek attık kendimizi yollara .


Calle colon sağlı sollu mağazaların olduğu (özellikle zara,bershka ve mango çok fazla) uzunlamasına bir cadde. Eğer alışveriş yapmak isterseniz colon, comercio centro ve colonun arka sokaklarında bir çok seçenek bulabiliyorsunuz.

 Yürüyerek Sel baskınları nedeni ile turia nehrinin yönünün değiştirilmesi ile oluşturulmuş eski şehri çeviren turia bahçelerine ulaştık.Parkın içerisinde bulunan Palau Musica ;


Yol üzerindeki Gulliver parkı çocukların ilgisini çekecek şekilde dizayn edilmişti. Bizim imkanımız olmadı fakat parkın yakınlarında ve yüksek bir otelde kalıyorsanız kuşbakışı bakıldığında müthiş görüneceğine eminim.
Evet sonunda Valencia ya gelen herkesin ilk görmek istediği yer olan ciudad de las artes y las ciencas tayız. Bir tasarım harikası olan alanda muhteşem fotoğraflar çekiyoruz, (tamamen heryeri gezmek isterseniz 1 gün ayırmanız gerekli.) Sonra yol üzerinde konuştuğumuz bir Valencia lı şehrin yapısını bozduğunu düşündükleri için burayı pek de sevmediklerini belirtti. Bence eski şehirden yeni şehre geçişler oldukça başarılı bir şekilde uzun palmiyeler arkasındaki yüksek binalar durumu softlaştırmış. Ve yeşillikler ortasında olduğundan bizim gözümüze batmadı hiç.



Hemen karşısında bulunan el saler adlı alışveriş merkezinde hem biraz dinlendik hemde birşeyler atıştırdıktan sonra eski şehire doğru yöneldik.
Plaza del Ayuntamiento'yu Valencia'nın merkezi kabul edebiliriz.Çevresinde Ayuntamiento (Belediye binası) ,Museu de historia de Valencia (Tarih müzesi)  ve Correos Telegrafos bulunuyor.




biraz ilerleyince Mercado centrale (pazar) ulaşıyoruz.Fakat kapalı olduğundan sadece dışarıdan görebiliyoruz.

Iglesia de Los Santos Juanes

En kalabalık en eğlenceli ve en turistik meydan olan cafe ve restaurantlarla çevrili tipik bir Avrupa meydanı olan plaza de la reina dayız.Yol üzerinde sürekli bir turron tadımı yapabilirsiniz.(şeker,bal,yağ, yumurta ve ezilmiş bademden oluşuyor.Genelde 2çeşit blando ve duro) aynı kapalı çarşıda lokum tadar gibi :)



Biz Valencia Üniversitesi’nin mezunlarının yürüyüşlerine denk geldik. Her nekadar en önde yürüyen kişinin neden kucağında çocuğu ile yürüdüğünü anlamamış olmasakta etraf şenlik alanı gibiydi.


Valencia ‘ya kadar gelmişken paella yemeden olmazdı. Ama nasılsa Barcelonada denedik diye  tercihimizi Arros al forno (pirinç,bezelye,patates,sarımsak) ve Fideua (noodles,balık çeşitleri,soğan,defne yaprakları) dan yana kullandık paellanın kardeşi sayılırlar. Bence siz yinede paella yiyin bize çok fazla karışık geldi .



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder