Valencia,
Akdeniz kıyısında Madrid ve Barcelona’dan sonra gelen şirin mi şirin 3
günde tam bir balenthia lı :)
olduk dediğimiz şehri…
Öncelikle Barcelona
‘dan
Valencia’ya geçtiğimiz için tercihimiz trenden yanaydı. Yaklaşık 3,5
saat süren
bir yolculuk sonrası tren istasyonundan inip colon bölgesinde olan
otelimize hemen ulaşmıştık. Merkezi otelin faydaları diyerek attık
kendimizi yollara .
Calle colon sağlı sollu mağazaların olduğu (özellikle
zara,bershka ve mango çok fazla) uzunlamasına bir cadde. Eğer alışveriş yapmak
isterseniz colon, comercio centro ve colonun arka sokaklarında bir çok seçenek
bulabiliyorsunuz.
Yürüyerek Sel baskınları nedeni
ile turia nehrinin yönünün değiştirilmesi ile oluşturulmuş eski şehri çeviren
turia bahçelerine ulaştık.Parkın içerisinde bulunan Palau Musica ;
Yol üzerindeki Gulliver parkı çocukların ilgisini
çekecek şekilde dizayn edilmişti. Bizim imkanımız olmadı fakat parkın
yakınlarında ve yüksek bir otelde kalıyorsanız kuşbakışı bakıldığında müthiş
görüneceğine eminim.
Evet sonunda Valencia ya gelen
herkesin ilk görmek istediği yer olan ciudad de las artes y las ciencas tayız.
Bir tasarım harikası olan alanda muhteşem fotoğraflar çekiyoruz, (tamamen
heryeri gezmek isterseniz 1 gün ayırmanız gerekli.) Sonra yol üzerinde
konuştuğumuz bir Valencia lı şehrin yapısını bozduğunu düşündükleri için burayı
pek de sevmediklerini belirtti. Bence eski şehirden yeni şehre geçişler oldukça
başarılı bir şekilde uzun palmiyeler arkasındaki yüksek binalar durumu
softlaştırmış. Ve yeşillikler ortasında olduğundan bizim gözümüze batmadı
hiç.
Hemen
karşısında bulunan el saler adlı alışveriş merkezinde hem biraz
dinlendik hemde birşeyler atıştırdıktan sonra eski şehire doğru
yöneldik.
Plaza
del Ayuntamiento'yu Valencia'nın merkezi kabul edebiliriz.Çevresinde
Ayuntamiento (Belediye binası) ,Museu de historia de Valencia (Tarih
müzesi) ve Correos Telegrafos bulunuyor.
biraz ilerleyince Mercado centrale (pazar) ulaşıyoruz.Fakat kapalı olduğundan sadece dışarıdan görebiliyoruz.
Iglesia de Los Santos Juanes
En
kalabalık en eğlenceli ve en turistik meydan olan cafe ve
restaurantlarla çevrili tipik bir Avrupa meydanı olan plaza de la reina
dayız.Yol üzerinde sürekli bir turron tadımı yapabilirsiniz.(şeker,bal,yağ, yumurta ve ezilmiş bademden oluşuyor.Genelde 2çeşit blando ve duro) aynı kapalı çarşıda lokum tadar gibi :)
Biz
Valencia Üniversitesi’nin mezunlarının yürüyüşlerine denk geldik. Her nekadar en
önde yürüyen kişinin neden kucağında çocuğu ile yürüdüğünü anlamamış
olmasakta etraf şenlik alanı gibiydi.
Valencia ‘ya kadar gelmişken
paella yemeden olmazdı. Ama nasılsa Barcelonada denedik diye tercihimizi Arros
al forno (pirinç,bezelye,patates,sarımsak) ve Fideua (noodles,balık
çeşitleri,soğan,defne yaprakları) dan yana kullandık paellanın kardeşi
sayılırlar.
Bence siz yinede paella yiyin bize çok fazla karışık geldi .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder